Yoldaki Mühendis ve Ayakkabıları
Bismillahirrahmanirrahim
Allah’a hamd olsun, Peygamberimiz Muhammed(as)’a salat ve selam olsun.
Zindandaki Müslümanlara Selam olsun, Allah tez zamanda özgürlüklerini bağışlasın, imtihanlarını kolaylaştırsın!
Sitemizdeki paylaşımdan görüp satın aldığım ve çok kısa bir sürede bitirdiğim “Yoldaki Mühendis” kitabı ile ilgili yazmak istiyorum.
Kitabı bir kaç gün içinde bitirmiş olmama rağmen, yazmak için uygun bir zamanı bekledim.
Çünkü, bir yandan yazmam gerektiğini düşünürken, diğer yandan bu aciz halimle, Yoldaki Mühendis’in hayatına dair neler söyleyebileceğimi bilemedim. Abdullah Bergusi’nin hayatı dillere destan olması gerektiği için acizane yazmam gerektiğine karar verdim.
İnanıyorum ki Allah hepimizi farklı meziyetlerle, kabiliyetlerle yaratmıştır. Hepimizin iyi olduğu bir alan mutlaka vardır. Kimi zaman çocukluk yıllarımızda ailemizin ve toplumun yanlış yönlendirmeleri neticesinde bize uygun olmayan alanlarda çalışmak zorunda kalmış olabiliriz. Ailelerimizin cahili bir ortamda bizden üniversite okumalarını istemeleri ve çoğu zaman bunun için baskı yapmaları hepimizde bilinen hakikatlerden. Ne yazık ki, ailelerimiz çocukların yapılarının müsait olduğu işlerle ilgilenmelerini sağlamak yerine, kendi hayallerini çocuklarının üzerinden gerçekleştirme yarışındalar. Haliyle hayatının her anında bocalayan, tabiri caize bir baltaya sap olamamış, yaşadığı hayattan memnun olmayan binlerce insan ortaya çıkmış oluyor. Meselemiz aile ve çocuk değil. Fakat bahsedeceğimi konu ile ilintili olarak bu kadarından bahsetmem gerekiyordu.
Abdullah Gâlip el-Bergûsi, Filistin asıllı olmasına karşın Kuveyt’te dünyaya gelmiş bir Filistinli. Ülkesinden uzaklarda doğmuş olmasına rağmen, kalbi Kudüs’e bağlı bir Müslüman.
Artık Kuveyt’te yaşama imkanları kalmayınca ailesi ile birlikte Ürdün’e göç emek durumunda kalmış, çocukluk yıllarından itibaren mücadele etmenin ne demek olduğunu öğrenmiş. Zorlukların insanı geliştirdiğine en güzel kanıttır belki de Abdullah Bergusi. Yaşadığı zorluklarla bir çok meziyet kazanması, mücadelesini daha ileri boyutlara taşımasına vesile olmuş. İmkansızlıklardan telefon hatlarını kırıp görüşme yapabilme, bilgisayarların ve internet sitelerinin şifrelerini kırarak araştırma yapma, patlayıcı maddeler konusunda kendisini yetiştirerek uzman olmak ilk etapta sayabileceğimiz bazı niteliklerinden. Bütün bunları sağlam bir vücut ile birleştirerek, Müslümanların aslında belkide bu zamanda olması gereken bir profili önümüze koymaktadır. Sağlıklı, güçlü, zeki, donanımlı..
Biliyorum hepimizde bütün bu meziyetlerin bir arada olması nadir görülebilecek türden. Fakat hepimiz kendi alanlarımızda uzmanlaşıp, daha sonra Peygamber(as)’ın bizi tarif ettiği gibi, bir bedenin azaları olabilirsek bu profile ulaşmış olabiliriz. Hatta Abdullah Bergusi’nin önümüze koyduğu bu profilin küçük çaplı bir minyatürü bile diyebiliriz. Hepimiz kendimizi geliştirmeli, Yoldaki Yazılımcı, Yoldaki Tasarımcı, Yoldaki Kimyager, Yoldaki … olmalı ve aynı yola baş koymalıyız. Düşmanımız bize karşı gücünü arttırmak için her türlü ittifakı kurabiliyorken bizlerin içinde bulunduğumuz ayrılıklar ne hazin..
Elektronik sevdasının peşinden Güney Kore’ye kadar gidip kendini bu alanda geliştiren, yoklukla başlayan mücadelesini Allah’ın yardımı ile büyük maddi imkanlarla tamamlayan bir kişilik. Sahip olduğu maddi imkanlarla ömür boyu rahat yaşayabilecekken, kalbine Kudüs’ün sevdası düşmüş ve bu uğurda mücadele etmekten geri durmamış bir kahraman..
Kafirlerin süper kahraman olarak filmlerinde, çizgi filmlerinde önümüze koyduğu sahte kahramanlar ile kıyas edilemeyecek gerçek bir Kahraman var karşımızda.
Neler yapabiliyor bu kahramanımız?
- Her türlü patlayıcıyı üretip, her türlü şeyin içine saklayıp, etkin bir şekilde kullanabilir.
- Telefon hatlarına girip konuşmaları dinleyebiliyor. İstediği hattan konuşma yapabiliyor.
- Her türlü web sitesinin şifrelerini kırarak gizli bilgilere ulaşabiliyor.
- Düşmanların operasyon emirlerini, daha kendi adamlarına ulaşmadan öğreneibliyor
- İhtiyacı olduğu cihazları kendi üretebilecek kadar elektronik ve yazılma hakim. Söz gelimi bir faks makinesini elektrik hattı üzerinden gizli verilerin aktarılmasını sağlayabilecek bir cihaza dönüştürmek gibi..
- Cep telefonu sinyallerinin takip edilememesi için, sinyallerin farklı yerlerden yayıldığını göstererek gizlilik sağlayabiliyor.
- …
Bizim ancak çakma amerikan filmlerinde gördüğümüz sahte şeylerin, gerçeklerini bire bir yaşayan bir Mümin. Belki de bizim asla bir Müslümanın yapacağını hayal bile edemediğimiz şeyleri halen hayatının canlı tanığı olarak bize sunuyor. Ki bundan dolayı 67 müebbet ve 5200 yıl ceza almış.
On yıldan fazladır israil zindanlarında esir olarak tutuluyor ve hapishanede 10 dan fazla kitap yazmış durumda. Tutuklanırken yanında bulunan 3 yaşındaki kızının seneler boyunca kendisine yazdığı mektuplara cevap olarak hazırladığı kitabı ile bu kahramanımızın hayatına ortak olduk. Siyonist kafirlere neler yaptığını okuduğumuzda kalbimize bir sevinç ve umut hakim oldu. Bitmesini istemediğimiz güzel bir film gibiydi adeta yaptıkları. Fakat Allah abimizin hayatını daha da bereketlendirmek, belki de günahlarından arındırmak ve bize böyle bir hayatı ulaştırmak maksadı ile esareti takdir buyurmuş. Bizlere istersek neler yapabileceğimizi, adandığımız yolda Allah’ın yardımına nail olursak neler başarabileceğimizi yüzümüze vurarak anlatıyor, Abdullah Bergusi’nin hayatı.
Bütün bunlara şahit olmak, vebalimizi bir kat daha arttırıyor olsa gerek. Sahip olduğumuz imkanların tek tek hesabını vereceğimizi nasıl unutabiliriz..
Abdullah Bergusi’nin mücadelesine 13 yıldır ayağında olan ve kafasını ezdiği siyonist kanı ile boyadığı, ayakkabıları şahitlik ediyor. Zindanda kimi zaman yastık olan ayakkabıları, Bergusi’ye, her baktığında mücadelesini hatırlatıyor. Bize ise bu ayakkabıların sahibinin hayatına imrenmek kalıyor..
Hayatını İslam’a şahit kılan Mücahidimiz şuan esir ve halen yazdığı kitaplarla yolumuza önderlik ediyor. Bizlere umut, azim olması duasıyla..
Selam olsun sana Ey Bergusi..
Ömer Haşim
Kaleminize bereket..
Bende Adem Özköse Abi’nin tavsiyesi ile geçen Ramazan okudum.Okurken her an artan merak ve heyecanla devamını getirdim.Kesinlikle umudumuzu dirilten,rehavetimizi atan bir hayat/eser.Dava şuuru,inancı ve pratiğini en güzel şekliyle ortaya koyan kahraman Bergusi 🙂 Allah en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmayı nasip etsin.Ümmette yeni Bergusi’ler dirilmesine vesile olsun…
Ayrıca merak ettiğim bi husus şu ki;kendisini yakalatana verilen ceza acaba kitaptan çıkarılmış mı ? Çünkü yazacağım diyor ama yok…